Aday gösterilmeyenler ne olacak? / Boyacı sağır Ahmet ağabey

ADAY GÖSTERİLMEYENLER NE OLACAK? Parti parti gezenler aday gösterilmezse ne yapacaklar? Şimdi onlara sorsak aday adayı oldukları parti için çalışacaklarını söyleyecekler. Vatandaşlar öyle demiyorlar. Kendi yerine aday gösterilenin kaybetmesi için ellerinden geleni yapacaklar. Bu düşünce her seçim döneminde aynı olmuştur. Tolga Gören ve Ömer Çamur asla aday gösterilmezler. Hal böyle olunca aday adayı oldukları partiye asla çalışmazlar. Aday gösterileni sabote etmeye çalışacaklar. Tabi ki bu benim düşüncem. Çok seçimler gördüm. Çokta aday adayları gördüm. Aday gösterilmedikleri partinin seçimi kaybetmesi için gizli gizli çalıştıklarını biliyorum. Eskiden cep telefonları yoktu. Ev telefonumuz sabahlara kadar susmazdı. En çok telefon aldığım kişiler aday gösterilmeyenlerdi. Kendi partisine değil karşı partiye oy verelim diye ararlardı. Böyle insanlar hangi parti onlara göz kırparsa hemen oraya koşarlar. Kendilerini bulunmaz Hint kumaşı sanırlar. Onlar o partiyi bırakıp giderse o parti seçimi kaybeder görüşünü savunurlar. Kozlu'da Ali Bektaş ve CHP çarpışır. CHP'nin adayını görmek gerekir. Bu işler Tolga Görenle olmaz. Dün İYİ parti. Bu gün CHP. Siyaset bu kadar basit değil. Yere sağlam basmak gerekir. Fazla zıplamayacaksın. Gelecek günlere bakacağız. Hadi kolay gelsin. BOYACI SAĞIR AHMET AĞABEY Bizim mahalleyi o zamanlar herkes Çingene mahallesi olarak bilirdi. Çünkü onlar o zamanlar biz Çingeneyiz derlerdi. Erkekleri ya hamallık yada ayakkabı boyacılığı yaparlardı. Kadınları evlere temizliğe giderlerdi. Günlük kazançlarını o akşam yemeden rahat olmazlardı. Köylerden tavuk getirtirler. Yada kasaptan etini alıp, beline de bir büyük şarap sokarlar evlerine gelirlerdi. Akşam onları bitirir sabah bakkaldan veresiye kahvaltılık alırlardı. Dürüst insanlardı. Hırsızlık nedir bilmezlerdi. Nedense polislerden çok korkarlardı. Polis görünce "Şimona naş" derlerdi. Yani polis geliyor kaç. Benim dostluklarım bu insanlarla haddinden fazlaydı. Çok çingence kelime öğrendim onlardan. Bir çoğunu unuttum. İşte çok sevdiğim Sağır Ahmet Ağabey vardı. Ayakkabı boyacılığı yapardı. Çok az duyardı. Ondan dolayı sağır Ahmet derlerdi ona. Anneannem köyden satmak için büyük küfelerle yumurta getirirdi. Sağır Ahmet Ağabeye önce haber veridim. İçlerinden seçip irilerini alsın diye. Bazen param yok derdi. Biz sonra verirsin deyip istediği kadar yumurta alır giderdi. Gün geldi İstanbul'a taşındılar. Çoğunluğu İstanbul'a taşınmışlardı. Yıllar sonra benim İstanbul'a gitmem gerekiyordu. Gittim işlerimi hallettim. Bir yerde kahvaltı yapayım diye yer arıyordum. Birisi adımla çağırıyordu. Aradan yıllar geçtiği halde Ahmet Ağabey beni tanımış. Galata köprüsünün başında ayakkabı boyacılığı yapıyormuş. Beş dakikada gidip bana boğaca ve çay alıp geldi. Kahvaltımızı birlikte yaptık. Dediğim gibi çok iyi insanlardı. Sonrada öğrendim. Hastalanmış ve hastanede vefat etmiş. Allah mekanını cennet eylesin. Amin.