Teneke teneke peynirler küfe küfe zeytinler

Köşe Yazısı 24.04.2024 - 16:59, Güncelleme: 25.04.2024 - 07:15 4848 kez okundu.
 

Teneke teneke peynirler küfe küfe zeytinler

Teneke teneke peynirler küfe küfe zeytinler

TENEKE TENEKE PEYNİRLER KÜFE KÜFE ZEYTİNLER İlk gurbet yolculuğu benim bildiğim kadarıyla 1961 yılında başladı. Avrupa'ya çalışmaya gidenler bir müddet çalışıp para biriktirdikten sonra memlekete dönmek düşüncesindelerdi. Bir çoğu bir kaç sene çalışıp geri döndüler. Kimi kahvehane açtı. Kimi kamyon aldı nakliyeciliğe başladı. Hiç biri başarılı olamadı. Tekrardan geri dönüşler başladı. Bir kaç sene çalışıp para biriktirmeye başlayınca senelik izinlerinde memlekete gelmeye başladılar. Çoğunluğu İlçe Belde ve köylerde beton  evler yaptırmaya başladılar. Gurbetçi ağabeylerimizin kaç çocuğu varsa ona göre binalarına kat çıkmaya başladılar. Ben on katlı binalar yapıldığını biliyorum. Bu bina furyaları bitmek tükenmek bilmedi. Halbuki ilk gurbete çıkanlar her sene İlçesine Beldesin ve köylerine hep gelip gittiler. Birinci kuşak memleketlerine bağlıydılar. Yatırımlarını hep memleketlerine yaptılar. Son kuruşlarına kadar. İkinci kuşak büyüdü memleketlerine gelmez oldular. Almanya'dan uçağa atla tatil beldelerine. Tabi ki bu inşaatlar yapılırken bir inşaat malzemesi satan yerler açıldı. Sonra çoğunluğu kapandı. Ama parayı da vurdular. Üncü kuşak ise belki de İlçenin beldenin köylerinin yollarını bile bilmiyorlar. Zaten bir çoğu ikinci vatandaşlık almışlar. Şimdi geri dönüp bir bakalım. Onca çok katlı binalar bomboş. İlçeler de olanlara kiracı bulunuyor. Belde ve köylerde olanlar çürümeye mahkum edilmiş. Onca yatırım heba olmuş durumda. İlk gurbetçilerin çoğu vefat etti. İkinci nesil gurbetçiler Avrupa'da ev sahibi oldular. Üçüncü nesil kendi kafasına göre takılıyor. Para biriktirmek diye bir dertleri yok. Birileri Avrupa'ya mal mülk sahibi olmak için gittiler. O malları mülkleri şu anda çürümeye terk edilmiş durumda. Şunları da eklemeden durmayalım. Bizler çok küçüktük ilk gurbetçilerin izne gelişlerinde. Kasabaya gider bir kaç küfe zeytin, bir kaç çuval şeker, çuval çuval un çayından yağına kadar abartılı alırlardı. Köylüye hava atarlardı. Çuvallar dolusu somun ekmeği, Teneke teneke beyaz peynir. Sanki kıtlıktan çıkmış gibi. Bizde nerede böyle alış veriş. Zeytini bile iki yüz elli gram alırdık. O da her zaman değil. Ben beyaz peyniri çok severdim. Tabi ki alamazdık. Büyüdüğüm zaman bende teneke teneke beyaz peynir alacağım derdim. Şimdi masamızda her çeşit kahvaltılık var ama yiyemiyoruz. Bu yazıyı sayfalar dolusu yazardım ama. Bu kadar yeter. Sağlıcakla kalın.
Teneke teneke peynirler küfe küfe zeytinler

TENEKE TENEKE PEYNİRLER KÜFE KÜFE ZEYTİNLER

İlk gurbet yolculuğu benim bildiğim kadarıyla 1961 yılında başladı.
Avrupa'ya çalışmaya gidenler bir müddet çalışıp para biriktirdikten sonra memlekete dönmek düşüncesindelerdi.
Bir çoğu bir kaç sene çalışıp geri döndüler.
Kimi kahvehane açtı.
Kimi kamyon aldı nakliyeciliğe başladı.
Hiç biri başarılı olamadı.
Tekrardan geri dönüşler başladı.
Bir kaç sene çalışıp para biriktirmeye başlayınca senelik izinlerinde memlekete gelmeye başladılar.
Çoğunluğu İlçe Belde ve köylerde beton  evler yaptırmaya başladılar.
Gurbetçi ağabeylerimizin kaç çocuğu varsa ona göre binalarına kat çıkmaya başladılar.
Ben on katlı binalar yapıldığını biliyorum.
Bu bina furyaları bitmek tükenmek bilmedi.
Halbuki ilk gurbete çıkanlar her sene İlçesine Beldesin ve köylerine hep gelip gittiler.
Birinci kuşak memleketlerine bağlıydılar.
Yatırımlarını hep memleketlerine yaptılar.
Son kuruşlarına kadar.
İkinci kuşak büyüdü memleketlerine gelmez oldular.
Almanya'dan uçağa atla tatil beldelerine.
Tabi ki bu inşaatlar yapılırken bir inşaat malzemesi satan yerler açıldı.
Sonra çoğunluğu kapandı.
Ama parayı da vurdular.
Üncü kuşak ise belki de İlçenin beldenin köylerinin yollarını bile bilmiyorlar.
Zaten bir çoğu ikinci vatandaşlık almışlar.
Şimdi geri dönüp bir bakalım.
Onca çok katlı binalar bomboş.
İlçeler de olanlara kiracı bulunuyor.
Belde ve köylerde olanlar çürümeye mahkum edilmiş.
Onca yatırım heba olmuş durumda.
İlk gurbetçilerin çoğu vefat etti.
İkinci nesil gurbetçiler Avrupa'da ev sahibi oldular.
Üçüncü nesil kendi kafasına göre takılıyor.
Para biriktirmek diye bir dertleri yok.
Birileri Avrupa'ya mal mülk sahibi olmak için gittiler.
O malları mülkleri şu anda çürümeye terk edilmiş durumda.
Şunları da eklemeden durmayalım.
Bizler çok küçüktük ilk gurbetçilerin izne gelişlerinde.
Kasabaya gider bir kaç küfe zeytin, bir kaç çuval şeker, çuval çuval un çayından yağına kadar abartılı alırlardı.
Köylüye hava atarlardı.
Çuvallar dolusu somun ekmeği, Teneke teneke beyaz peynir.
Sanki kıtlıktan çıkmış gibi.
Bizde nerede böyle alış veriş.
Zeytini bile iki yüz elli gram alırdık.
O da her zaman değil.
Ben beyaz peyniri çok severdim.
Tabi ki alamazdık.
Büyüdüğüm zaman bende teneke teneke beyaz peynir alacağım derdim.
Şimdi masamızda her çeşit kahvaltılık var ama yiyemiyoruz.
Bu yazıyı sayfalar dolusu yazardım ama.
Bu kadar yeter.
Sağlıcakla kalın.

Zonguldak HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.