Tünelin ucunda ışık görünmüyor!

08.11.2019 - 15:33, Güncelleme: 05.11.2020 - 18:11 1609+ kez okundu.
 

Tünelin ucunda ışık görünmüyor!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Türkiye'deki ekonomik gidişat ve ülke gündeminde yer alan konular hakkında açıklamalarda bulundu.  Zonguldak’ta Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na kömür başvurusunda bulunan ihtiyaç sahibi vatandaş ile görevliler arasında yaşanılan üzücü olaya ve İstanbul Fatih'te yoksulluk nedeniyle intihar ettiği belirtilen dört kardeşin dramatik öyküsüne değinen Yavuzyılmaz, şu ifadelere yer verdi; ‘Altı kömürle dolu, karaelmas diyarında, insanların kömür yardımına muhtaç kalması tek kelimeyle dramdır.’ "Kömür memleketi Zonguldak’ta kömür yardımı parası için sırada bekleyen ihtiyaç sahibi vatandaşımızın yediği azardan, Türkiye ekonomisinin kalbi İstanbul’da geçinemedikleri için siyanür içip yaşamına son veren dört kardeşin acıklı öyküsüne; Yurdun dört bir köşesinde yaşananlar ülkemizdeki ekonominin geldiği kara tabloyu ortaya koymaktadır. 17 yıldır hükümet tarafından uygulanan yanlış politikalar nedeniyle bugün ekonomik krizin pençesindeyiz ve tünelin ucunda ışık görünmüyor. Döviz kurunun zirvelere çıktığı, neredeyse borçsuz hanenin kalmadığı, üniversiteli işsizler ordusunun oluştuğu, üretemeyen ve  yönetilemeyen bir Türkiye’nin, çaresiz vatandaşlarının öyküsüdür bugün canımıza tak eden. Türkiye’nin ilk vilayeti, altı kömürle dolu, karaelmas diyarında, insanların kömür yardımına muhtaç kalması tek kelimeyle dramdır. ‘Ekonomi küçülüyor, İşsizler ordusu büyüyor’ Nüfus artışı devam eden ülkemizin en büyük sorunu işsizliktir. Borçlanarak, tüketerek oluşturulan balon rakamların, üretmeyen sadece ranta dayalı olarak yaşatılmaya çalışılan sektörlerin yeterli istihdam yaratmadığı ortadadır. Canımıza tak eden noktayı rakamlarla ortaya koymakta fayda vardır. Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) verilerine göre ülkede kayıtlı işsiz sayısı son bir yılda yüzde 47 artarak 4 milyon 44 bin 640 kişiye yükselmiş, son 15 yılda bu artış tam 10 kat olmuştur. Bugün her dört işsizden biri üniversite mezunudur. Üniversite mezunu işsizlerin sayısı özellikle son yıllarda iyice yükselirken son 3 senede 2 ’ye katlanmıştır. İŞKUR Ağustos ayında 4 milyon 44 bin kayıtlı işsiz olduğunu açıklarken bunun 1 milyon 34 binini üniversite mezunları oluşmaktadır. Özellikle gençlerimize  iş imkanı yaratılamamaktadır. 15-24 arası gençler arasında işsizlik oranı yüzde 20,7 olmuştur. Ancak "ne okulda ne işte” diye tanımlanan 15-34 yaş grubunda bu oran 19,5 olarak yansımaktadır.  Bu tanım içinde ne yazık ki Avrupa’da birinciyiz.Bugün ülkemizde çalışamayan ve okuyamayan gençlerimizin sayısı bütün Avrupa ülkelerinden daha fazladır. ‘Her hane borçlu’ Yıllardır söylenilen bir büyüme hikayemiz var. Bu büyüme hikayesi sadece tuzu kuruların olmalı. Hükümetin çevresindeki zenginleri daha da zengin olup büyürken vatandaş iyice küçüldü. Hepimizin bugün bir bankaya borcu var. Ya kredimiz var ya kredi kartımız. O kartların dönem borçları ödenemiyor. Belki zar zor  asgarisi ödeniyor. Bir karttan çekip diğer karta yatırılıyor, değim yerindeyse ile takla attırılıyor. Bankalara borç, 1 Ocak–23 Ağustos 2019 arasında 9.9 milyar lira artarak 528.11 milyar lira oldu. Bu borcun 416.4 milyar lirası tüketici kredilerinden, 111.7 milyar lirası kredi kartlarından kaynaklanıyor. Takibe alınan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu ise 2.8 milyar lira daha artarak 23 Ağustos 2019 itibarıyla 21.5 milyar lira oldu.  ilgili İcra dairelerinde de halen 21 milyon 160 bin dosya var. ‘Hem faiz düşüyor, hem kredi talebi’ Hükümet, Merkez Bankası’na, kamu bankalarına emir vererek faizleri indirtiyor. Kamu bankalarını zarara uğratarak, piyasaya daha düşük maliyetle kredi pompalanmasını sağlamaya çalışıyor. Böylece vatandaşı daha da borçlandırarak ekonomiyi canlandırmayı amaçlıyor ancak tüm bu çabalar beyhude. Beklenen talep gelmiyor, vatandaşın geleceğe güveni yok. Kamu bankası "görev zararı" deyip zararlarını hazineye yani vatandaşa atacak. Tabi özel bankaların böyle bir lüksü olmadığı için bu topa giremeyecekler. Böyle oldukça kredi hacmi genişlemezken, batık kredilerin miktarı artışa geçiyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, sorunlu kredi miktarı son bir yılda yüzde 54 artışla 86 milyar TL’den 132 milyar TL’ye çıkmıştır. ‘Çek ve senette güven azaldı’ Çek ve senetlere güven azalmakta. Piyasada yaşanan sıkıntıların ardından çek ve senette itibarın azalması ile birlikte şirketler nakit alışverişe yöneldiler. Buda piyasaları kötü etkiliyor. Ocak-Temmuz 2019 döneminde vadesinde ödenmediği için bankalar tarafından protesto edilen senet sayısı yüzde 13.1 oranında artarak 574 bin 212'ye çıktı. Protesto edilen senetlerin parasal tutarı ise yüzde 31.1 oranında artarak 12.4 milyar liraya ulaştı. Ocak-Temmuz 2019 döneminde vadesinde ödenmediği için bankalar tarafından protesto edilen senet sayısı yüzde 13.1 oranında artarak 574 bin 212'ye kadar çıktı. ‘Zamlarla bu kış çok daha kara’ Son iki yılda konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 64 oranında, elektriğe ise yüzde 72,4 oranında zam yapıldı. Bu zamlarla bu kışın çok daha kara geçeceği kesin. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığına sorulan bir önerge ile son 3 yılda, büyük bölümü konut, dükkân ve fabrikalardan oluşan toplam 17.8 milyon elektrik abonesinin borcunu ödeyemediği ortaya çıktı. Bu aboneler açma-kapama bedeli  için de, elektrik şirketlerine mecburen 500 milyon lira aktardı. Tüm bu rakamlar, gelir seviyesi düşen binlerce vatandaşın elektrik parasını dahi ödeyemez hale geldiğinin, tarımdan sanayiye kadar işletmelerin ciddi sıkıntıların yaşandığının ülkemizdeki vahim tablonun göstergesidir.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Türkiye'deki ekonomik gidişat ve ülke gündeminde yer alan konular hakkında açıklamalarda bulundu. 

Zonguldak’ta Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na kömür başvurusunda bulunan ihtiyaç sahibi vatandaş ile görevliler arasında yaşanılan üzücü olaya ve İstanbul Fatih'te yoksulluk nedeniyle intihar ettiği belirtilen dört kardeşin dramatik öyküsüne değinen Yavuzyılmaz, şu ifadelere yer verdi;

‘Altı kömürle dolu, karaelmas diyarında, insanların kömür yardımına muhtaç kalması tek kelimeyle dramdır.’

"Kömür memleketi Zonguldak’ta kömür yardımı parası için sırada bekleyen ihtiyaç sahibi vatandaşımızın yediği azardan, Türkiye ekonomisinin kalbi İstanbul’da geçinemedikleri için siyanür içip yaşamına son veren dört kardeşin acıklı öyküsüne; Yurdun dört bir köşesinde yaşananlar ülkemizdeki ekonominin geldiği kara tabloyu ortaya koymaktadır. 17 yıldır hükümet tarafından uygulanan yanlış politikalar nedeniyle bugün ekonomik krizin pençesindeyiz ve tünelin ucunda ışık görünmüyor. Döviz kurunun zirvelere çıktığı, neredeyse borçsuz hanenin kalmadığı, üniversiteli işsizler ordusunun oluştuğu, üretemeyen ve  yönetilemeyen bir Türkiye’nin, çaresiz vatandaşlarının öyküsüdür bugün canımıza tak eden. Türkiye’nin ilk vilayeti, altı kömürle dolu, karaelmas diyarında, insanların kömür yardımına muhtaç kalması tek kelimeyle dramdır.

‘Ekonomi küçülüyor, İşsizler ordusu büyüyor’

Nüfus artışı devam eden ülkemizin en büyük sorunu işsizliktir. Borçlanarak, tüketerek oluşturulan balon rakamların, üretmeyen sadece ranta dayalı olarak yaşatılmaya çalışılan sektörlerin yeterli istihdam yaratmadığı ortadadır. Canımıza tak eden noktayı rakamlarla ortaya koymakta fayda vardır. Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) verilerine göre ülkede kayıtlı işsiz sayısı son bir yılda yüzde 47 artarak 4 milyon 44 bin 640 kişiye yükselmiş, son 15 yılda bu artış tam 10 kat olmuştur. Bugün her dört işsizden biri üniversite mezunudur. Üniversite mezunu işsizlerin sayısı özellikle son yıllarda iyice yükselirken son 3 senede 2 ’ye katlanmıştır. İŞKUR Ağustos ayında 4 milyon 44 bin kayıtlı işsiz olduğunu açıklarken bunun 1 milyon 34 binini üniversite mezunları oluşmaktadır.

Özellikle gençlerimize  iş imkanı yaratılamamaktadır. 15-24 arası gençler arasında işsizlik oranı yüzde 20,7 olmuştur. Ancak "ne okulda ne işte” diye tanımlanan 15-34 yaş grubunda bu oran 19,5 olarak yansımaktadır.  Bu tanım içinde ne yazık ki Avrupa’da birinciyiz.Bugün ülkemizde çalışamayan ve okuyamayan gençlerimizin sayısı bütün Avrupa ülkelerinden daha fazladır.

‘Her hane borçlu’

Yıllardır söylenilen bir büyüme hikayemiz var. Bu büyüme hikayesi sadece tuzu kuruların olmalı. Hükümetin çevresindeki zenginleri daha da zengin olup büyürken vatandaş iyice küçüldü. Hepimizin bugün bir bankaya borcu var. Ya kredimiz var ya kredi kartımız. O kartların dönem borçları ödenemiyor. Belki zar zor  asgarisi ödeniyor. Bir karttan çekip diğer karta yatırılıyor, değim yerindeyse ile takla attırılıyor. Bankalara borç, 1 Ocak–23 Ağustos 2019 arasında 9.9 milyar lira artarak 528.11 milyar lira oldu. Bu borcun 416.4 milyar lirası tüketici kredilerinden, 111.7 milyar lirası kredi kartlarından kaynaklanıyor. Takibe alınan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu ise 2.8 milyar lira daha artarak 23 Ağustos 2019 itibarıyla 21.5 milyar lira oldu.  ilgili İcra dairelerinde de halen 21 milyon 160 bin dosya var.

‘Hem faiz düşüyor, hem kredi talebi’

Hükümet, Merkez Bankası’na, kamu bankalarına emir vererek faizleri indirtiyor. Kamu bankalarını zarara uğratarak, piyasaya daha düşük maliyetle kredi pompalanmasını sağlamaya çalışıyor. Böylece vatandaşı daha da borçlandırarak ekonomiyi canlandırmayı amaçlıyor ancak tüm bu çabalar beyhude. Beklenen talep gelmiyor, vatandaşın geleceğe güveni yok. Kamu bankası "görev zararı" deyip zararlarını hazineye yani vatandaşa atacak. Tabi özel bankaların böyle bir lüksü olmadığı için bu topa giremeyecekler. Böyle oldukça kredi hacmi genişlemezken, batık kredilerin miktarı artışa geçiyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, sorunlu kredi miktarı son bir yılda yüzde 54 artışla 86 milyar TL’den 132 milyar TL’ye çıkmıştır.

‘Çek ve senette güven azaldı’

Çek ve senetlere güven azalmakta. Piyasada yaşanan sıkıntıların ardından çek ve senette itibarın azalması ile birlikte şirketler nakit alışverişe yöneldiler. Buda piyasaları kötü etkiliyor. Ocak-Temmuz 2019 döneminde vadesinde ödenmediği için bankalar tarafından protesto edilen senet sayısı yüzde 13.1 oranında artarak 574 bin 212'ye çıktı. Protesto edilen senetlerin parasal tutarı ise yüzde 31.1 oranında artarak 12.4 milyar liraya ulaştı. Ocak-Temmuz 2019 döneminde vadesinde ödenmediği için bankalar tarafından protesto edilen senet sayısı yüzde 13.1 oranında artarak 574 bin 212'ye kadar çıktı.

‘Zamlarla bu kış çok daha kara’

Son iki yılda konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 64 oranında, elektriğe ise yüzde 72,4 oranında zam yapıldı. Bu zamlarla bu kışın çok daha kara geçeceği kesin.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığına sorulan bir önerge ile son 3 yılda, büyük bölümü konut, dükkân ve fabrikalardan oluşan toplam 17.8 milyon elektrik abonesinin borcunu ödeyemediği ortaya çıktı. Bu aboneler açma-kapama bedeli  için de, elektrik şirketlerine mecburen 500 milyon lira aktardı.
Tüm bu rakamlar, gelir seviyesi düşen binlerce vatandaşın elektrik parasını dahi ödeyemez hale geldiğinin, tarımdan sanayiye kadar işletmelerin ciddi sıkıntıların yaşandığının ülkemizdeki vahim tablonun göstergesidir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.