Haftasonu, CHP’nin, Delege seçimleri ile geçti. Mavi, Beyaz ve Kırmızı listeler ile birlikte, Bazı kritik listeler, Fark bölgelerde kazandı. Tabi işin bir başka boyutu, Cumartesi yaşandı. Artık mağduriyet yaratmak mıdır? Yoksa hedef saptırmak mıdır? Bilemedim. Biliyorsunuz, Beyaz Liste, Mevcut Merkez İlçe tarafından çıkarıldı. Mavi Liste Halil Furat, Kırmızı liste ise Ebru Uzun… Cumartesi ne oldu? Sevgi Alay’ın Halil Furat ekibinden birileri tarafından, Silahla tehdit edildiği iddia edildi. Güzel güzel haberler yazıldı. Delege üzerinde algı çalışması yapıldı. Lakin, Cumartesi çakılan Mavi ve Beyaz liste, Pazar günü tek liste olarak, İş birliğine kalkıştı. Yani, Silah ile tehdit eden, Ve, Edilen, Tek liste ile seçime girdi. Garip değil mi? Demek ki işin silah boyutu da bir başkaymış. Algı operasyonu muydu? Mağduriyet mi? Neyse, Ebru Uzun ezdi geçti desek, Herhalde yeridir. *             *             *             *             *             *             AYGÜN VE MHP! Cumartesi günü, Biraz kulislere dalalım dedik. Ülkücü camianın, Sevilen isimleri ile, Bir araya geldik. İl başkanlığı konusunda, Kendi aralarında konuşuyorlardı. Tabi, Mevcut il başkanlığının yetersiz olduğu, Yeni bir ismin gerektiğinden bahsedildi. ‘toparlayıcı’, ‘Ağabey’ pozisyonunda biri. Tabi ben kulis duyumlarını haberleştirdim. Hoplayanlar oldu. Ben Nihat Aygün aday olacak demedim. Bir talep ve ihtiyaç var ki, Bu konuşuluyor. Aslına bakarsanız, Aygün de meseleyi pek yalanlamadı. Olmaz demedi. Olur demedi. Kapı aralık. Kendisinin temsil gücü yüksek. Bürokraside ağırlığı var. Bakalım ilerleyen günler, Neler gösterecek… *             *             *             *             *             *             *             BEYİN YOK Kİ! Geçtiğimiz günlerde, KARAR67’ye ve sosyal medya hesaplarımıza, Saldırılar yapıldığını dile getirmiştik. Halbuki hedef falan da göstermedim. ‘Şu yapmıştır’ demedim. Ama kafasında, Beyin yerine, Pilav lapası olan biri, Almış üzerine meseleyi. Derdimi ona atıfta değildi. Velhasıl, Demek ki suçlu ortaya çıktı. Olta işe yarıyor bu aralar. Gereği yapılsın demişler. Sevgili dostlar, Bunun tespiti zaten mümkün değil. Özellikle Facebook hesaplarını şikayet edenlerin bulunması imkansız. Zaten bilsem de, Gidip mahkemeye falan vermem. Ben sinkaflı konuşmadıkları sürece, Kimseyi zaten mahkemeye vermiyorum. Kiminin de bazen büyüklüğüne veriyorum. Kendisine yakışan cümleler kullanıyor.