KODLAZON, AMAZON, TRABZON! Dün yazmıştım aslında. Ara ara, Kırmızı kalemle üstünden geçmek gerekiyor. Olay yerel medyaya yansıdı. Müfettişler geldi. Dosya araştırıldı. Ve, Üç tanık, Cumhurbaşkanı aleyhine söylenen sözlere tanıklık etti. Dosya sübuta erdi. Vali Bektaş’ın gereğini yapması istemiyle, Dosya valiliğe iletildi. Bu noktada ne olacak? Vali Erdoğan Bektaş’ın, Görevden alma, Yerin atama yapması lazım. Tabi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu sözleri söylemek, Kolay, Normal, Ve, Olağan ise, Hiçbir şey de yapılmayarak, Dosya rafa kaldırılabilir. Sevgili dostlar, Kodlazon, Amazon, Trabzon… Bu işler bunlarla olmaz. Siyasallaşan, Siyasi skandallara bulaşan, Hatta tanıkları bile olan bir meselenin gereği, Yapılmalı. Kamu vicdanı kanamasın. Adalet özellikle yerini bulsun. Altını çiziyorum. Tanıklar hep mahkemede olacak değil ya, Bir de dosyada oluversin… *             *             *             *             *             *             SAHTE İMZALAR Türkler, 1071’ten beri, Memlekete yerleşmeye çalışıyor. Biz yerleşmeye çalışırken, En büyük yardımcılarımız ise, İkon olan Mimar Sinan ile birlikte, Modern mimarlarımız oluyor. Tabi Zonguldak’ta, Çok kıymetli mimarlarımız var. Var da, Bir de mimar olamadan, Mimar havası satan, Müteahhit bozmaları var. Uzun uzadıya yazmayacağım aslında. Geniş geniş ilerleyen günlerde yazacağım. Mimarlar Odasına, Onun başkanına, Buradan ufak bir fısıltı verelim. Sahte veya taklit imzalara dikkat edin. Özellikle, Viyana’dan atılan imzalar, Çok önemli. Belki New York, Belki Berlin, Belki Budapeşte… Belediye uzantılarına da seslenelim, “Sıkıntı yok” demekle olmaz. “Batuhan demedi, demeyin”. Tadımız kaçmasın… Neyse, Hayırlı işler mimarımsı bey! *             *             *             *             *             *             *             * KARAR67, Zonguldak’ta adından söz ettirmeye devam ediyor. Mahkemelere çıkıyoruz. Her mahkememi, Madalya olarak yakama takıyorum. Tehditler havada uçuşuyor. Başıma tac ediyorum. Hep dediğim gibi. KARAR67 alın teri ile ilerleyen bir medya. Arkasında sermaye yok. Milletvekili yok. Kendi ‘Yazarım bak’ enflasyonu yok. Şu sıralar, Kurumsal kimlik için çalışıyoruz. Ayrıca yazar kadrosunu büyütme çabamız var. Diğer taraftan, Bazen bunalıyorum. Aleve vereyim ortalığı diyorum. Sonra ‘Ortalık zaten karışık’ diyorum. Ben millet intihar etmesin diye ne köşe yazıları sildim. Bildiklerimin hepsini yazsam, Olay olur. Zaten ne yapsak, Şebeke hatları üzerinden olay yaşıyoruz. Neyse…