Kamu hakkında yaptığı haberlerle bilinen, Kamudan Haber sitesi, Bir haber yaptı. Haberin detayları şöyle, “Milli Eğitim Bakanlığı , Eğitimbirsen ve Memursen İstanbul şube başkanı Talat Yavuz ve Eğitimbirsen İstanbul 6 nolu şube başkanı İdris ŞEKERCİ hakkında soruşturma başlattı . Eğitimbirsen İstanbul şube başkanları , Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK ile ilgili Twitter hesaplarından seviyesiz twitler attıkları gerekçesiyle , Bakanlık müfettişleri tarafından inceleme / soruşturmaya tabii tutulacaklar”… Kısaca Milli Eğitim Bakanı eleştirilince, Soruşturma açılıyor. Müfettişler gerekeni yapıyor. Haydi şimdi Zonguldak’a dönelim. Dün ben kulislerimi paylaşmıştım. Akabinde, Yerel gazetenin birinde, Milli Eğitim İl Müdürü Murat Kapıcı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında söyledikleri yer aldı. Soruşturmanın tamamlandığını, Dosyanın Valilikte beklediği ifadeleri yer aldı. Yukarıdaki örnekten yola çıkaraktan, Atılın Tweetler ile açılan bir soruşturma var. Zonguldak’ta ise 3 tane tanıktan dolayı açılan bir soruşturma var. İslam hukukunda bile tanık sayısına göre ‘Recm’ cezası verilebiliyor. Yani tanık önemli! Velhasıl sorularımıza dönelim. Milli Eğitim Bakanına yapılan hakaret cezasız kalmıyor. Ancak Murat Kapıcı’nın Cumhurbaşkanı hakkında söylediği iddia edilen hakaretler, Cezasız mı bırakılıyor? Milli Eğitim Bakanına edilen hakarete Cumhurbaşkanına edilenden daha mı büyük bir suç? Cumhurbaşkanına hakaret etmek muteber midir? Sayın Vali gereğini yapacak mısınız? Sayın Vali gereğini yapmasını Murat Kapıcı’ya söyleyecek misiniz? Kapıcı’ya “Bu işi Ankara’da çöz” süresi mi tanınacak? Milli Eğitim çatısı altında olanlar, Olacak olanlar, Daha ne boyutlara varmalı? Kapıcı ve yardımcılarının istifası istenecek mi? Suçlu değillerse asaletleri verilecek mi? Sayın Kapıcı’nın, “Erdoğan’ı İslamın 6. şartı, imanın 7. şartı gibi görüyorlar” dediği iddia ediliyor. O zaman biz de soralım, “Kapıcı’yı görevde tutmak İmanın şartı mıdır?” Diyeceklerim bu kadar… *             *             *             *             *             *             *             *             * KANSIZ DEVRİM OLMAZ Aslın çok yazmak istemediğim bir konu. Fakat herkes yorum yaptı. Bir iki de ben söyleyeyim. Ben Abdullah Müdürü severim. Kendisini başarılıdır. Hatta, Yılmaz Erdoğan’ın Çok Güzel Hareketler Bunlar programına, Kendi yetiştirdiği oyuncuyu transfer etmiştir. Yani oralara yükseldi oyuncu. Fakat sevgili dostlar, Unutmayın ki, Hiçbir devrim kansız olmaz. Bazen, Bazı değişimler için, Kelle almak gerekir. Kendisi artık dinlenmelidir. Diğer taraftan, Abdullah Bakır ile ilgili tek olumsuz düşüncem, Festival komitesinde beraber çalışırken olmuştu. Ne fikir sunsak, ‘Olmaz’ dedi. Dedi de sebebini çok söylemedi. Olmaz, o olmaz, Bu olmaz… Dertsiz tasasız ve standart bir festival yapmak istemişti. Bana sorarsanız, Heyecanını kaybetmişti. Özlülük haklarını kaybetmeden, Eğer vakti geldiyse, Emekli de olabilir. Hizmetleri için teşekkür etmeliyiz. Ancak, Bazen hayat ne yazık ki böyle.