Gün içinde, Kent konseyi seçimlerini takip ettik. Tartışmalı başlayan kongre, Aslında, Heyecanlı bitti. Uzun zamandır, Bu kadar keyifli bir yarış izlememiştim. Diğer taraftan, Sezgin’in ‘baskın’ kongresi, Siyasi kurnazlık olarak, Aslında tam isabetmiş. Baksanıza! Savaş Çiloğlu, 12 Saat çalışarak, Neredeyse seçimi alıyordu. Bir gerçek var ki, Toplum artık, Aynı isimlerden sıkıldı. Total bir değişim söz konusu olmaya başladı. Yesari Sezgin seçildi, Ama, Güçlü bir seçim değildi bu. Yunan mitolojisi gibi. Tanrı’nın kanının aktığı görüldü. Artık herkes, Tanrı’nın öldürülebileceğini inanmaya başladı. Bu bir değişim cesaretidir. İnsanlar daha umutla, Bir dahaki seçime hazırlanacaktır. Diğer taraftan, Kent Konseyini, Yata yata kazanan bir isim olarak, Yesari Sezgin, Tarihe geçecektir. Yoksa bu kadar güçlü bir STK’nın, Bu kadar etkisiz olmasının bir anlamı olmalı. *             *             *             *             *             *             * HORTUM MU? HİMMET Mİ? Dün yazdığım, ‘Etkin pişmancı biraz da şişmancı’ yazısının akabinde, Bir çok telefon aldım. Kimisi, Kimi yazdığımı bildiği halde aradı. Kimi kim olduğunu anlamadıkları için. Nokta atışı yapan da vardı. Savrulan da. Halbuki şifreleri vermiştim. “En büyük rantın döndüğü ilçe” demişim. Tosuncuk da demişim. Daha ne diyeyim? İmar bankası gibi adam mı diyeyim? Onu desem. İş hortumculuğa kadar gider. Hortumcu değildir. FETÖ huyuna sahip kişiler, Daha çok himmetçi oluyor. Heeee! Rant devşirmek, Himmetçilik, Bir nevi hortumlamaksa, O da olabilir. Bu FETÖ işinden paçayı koparanlar, Nedense, Hep paralı kişiler oluyor. Bir de şişman kişiler. Devlet bunlara dokunmayınca da, Daha bir büyüyorlar anlamadım. Bir de yetmiyor, Devlet dairelerine iş yapıyorlar. El birliği ile, Perde arkasından iş yapıyorlar. Garip…