CEP HERKÜLÜ! Zonguldak’ta, MHP’nin kongre süreci malum. Aile mirası gibi, Akrabası tarafından, MHP İl Başkanlığını devir alan, Muhtarlık seçimlerini de kazanamayan, BBP eski il başkanı Varol Demirköse, Kongreyi kazanacağı iddiası ile, İlçelerden beri gelmiyor. Facebook’tan beni engellemiş. Twitter’dan gözetliyorum onu. Maşallah öyle bir gülümsüyor ki, Sanırsınız Zonguldak’a teleferik yapılmış. (En büyük hayalimdir) O ilçe başkanıyla, Bu teşkilatla, O olmadı, Bahçeli’nin raket reklam modeli, Makam aracı, MHP Genel Merkez önü falan, Fotoğraf çekip koyuyor. Delege oyundan ziyade, ‘Like’ yani beğeni almak istiyor. Belki Erkan Haberal görür diye, Onun gönderilerini paylaşmalar, Murat Kotra, Bu işi ‘kotarır’ diye beğeniler atmalar falan. Daha ne ararsanız. Bakın, Beni çarmıha gerseniz, Demirköse’nin MHP’de karşılığı olduğuna inandıramazsınız. Bırakın MHP delegesini, Kendi mahallesinden de karşılığı yok. İki kere muhtar adayı olmuş. Çıkmışsın yenmiş, Çıkmışsın yenmiş, Yenmiş de yenmiş, Yenmiş de yenmiş… Bence en başarılı olduğu iş, Güreş… Dünya üçüncülüğü var. Naim Süleymanoğlu’na cep Herkül’ü diyorlar ya, Kendisi de Zonguldak’ın cep Herkül’ü. O mevkiden isim yapmaya devam etsin. *             *             *             *             *             *             * AZ MUHTEREM ÇOK YEDİVEREN Zonguldak’ta, Benim biriyle basın üzerinden kavga etmem, Az rastlanan bir konudur. Ben biri ile kavga ediyorsam, Kesinlikle, Ya bir had bilmezlik, Ya da yanlış vardır. Aslında bakarsanız, Müzakere ve diplomasiyi çok severim. Çözülmeyecek sorun, Halledilmeyecek iş yoktur. Fakat, Yine diyorum, Ben biri ile kavga ediyorsam, Az muhterem çok ‘yediverendir’. Çok muhterem olsa, Yediveren gibi, Her mevsim herkese açmazlar değil mi ama? O sebepten, Yapacak bir şey yok arkadaşlar. Mesela, Bir tanesi var ki, Tam bir, Az muhterem çok yediveren… *             *             *             *             *             * Gün içinde, Eren Enerji’nin haberi önümze düştü. ÇATEs yüzünden, Günahsızlar da, Algı kurbanı oluyordu az gitti. Ancak, Sevgili dostlar, Bu tür şirketlerde, PR dediğimiz halkla ilişkiler çok önemlidir. Yani, Bulunduğu bölgenin halkına, Taşına, toprağına yatırım yapması gerekir. Bu nokta kritik. Sonuçta bu şirketten aileler ekmek yiyor. Bakın, Bacasında filtre olan Eren Enerji, Bunu bile katma değer fırsatına çevirmiş. Tutulan küller, Çimento fabrikalarına yollanıyormuş. Mesela ÇATES bunları niye yapmadı? Aslında, Halkın da, Basının da, ÇATES varlığına bir tepkisi yok. Sadece, Gerekli önlemleri almaları gerekiyor. Bu iş bu kadar basit. Kimse ortalıkta, Kafasına göre at koşturamaz. ÇATES, Bölgenin şımarık çocuğuydu. Şimdi ‘poposuna’ bir şaplak yedi. Umarım artık, Başına buyruk hareket edemez. Ders olmuştur diye düşünüyorum.         *             *             *             *             *             *